Ani Ölüm Nedir ve Önlenebilir mi?

Dünyada ciddi oranda sayısı artan ani ölüm hakkında tüm merak edilenler...



GİZLİ BİR SABOTAJCI İNSÜLİN DİRENCİ: Son yıllarda giderek ve hızla artan bir sağlık sorunumuz var: METABOLİK SENDROM / İNSÜLİN DİRENCİ. Bu son derece sinsi sağlık problemi kalp ve beyin damarlarının da amansız, sinsi ve gizli bir düşmanı. Oluşturduğu kan şekeri / insülin, kolesterol / trigliserid, ürik asit fazlalığı ve hipertansiyon gibi sorunlarla başta kalp damarları olmak üzere damar sisteminin canına okuyabilen bir problem. Bu sinsi problem özellikle gençler ve yetişkinler arasında maalesef hızla yayılıyor. Araştırmalara bakılırsa her 4 gencimizden ve her 3 yetişkinden biri metabolik sendrom / insülin direnci mağduru. Ve bunların -üzülerek belirteyim- neredeyse tamamına yakını koroner kalp hastası ya da adayı. Son yıllarda gençlerde ani ölümleri daha sık görmemizin birinci nedeni bana göre net ve açık olarak metabolik sendrom / insülin direnci ve bu sendromun yarattığı damarsal problemlerdir. KALP RAHATSIZLIKLARI: Şu notu da düşelim: Ani ölümler kalbi besleyen koroner arterlerdeki darlık ve tıkanmalar dışında kalp kası hastalıkları, kalp kapağı bozuklukları, kalbin elektriksel iletimindeki arızalar, kalpten çıkan ana damarın -aorta- herhangi bir nedenle yırtılması neticesinde de ortaya çıkabiliyor. Diğer taraftan kalp dışı ani ölümler de var. Örneğin iri bir kan pıhtısının, akciğer veya beyinde büyükçe bir damarı birdenbire tıkaması (akciğer veya beyin embolisi) ya da farkına varılmamış bir damar keseceğinin (anevrizmanın) beyinde aniden patlaması da ani ölümle sonuçlanabiliyor. ÖNLENEBİLİR Mİ: Önce şu bilgiyi net ve açık olarak beynimize adeta kazıyalım: Yakın bir zamana kadar sadece bizde değil dünya genelinde de "kaderci bir yaklaşımla" ele alınan ve "şansızlık vesaire gibi" anlamlarla eşleştirilen ani ölümler önlenebilir bir sağlık meselesidir. Ani ölümler de başka pek çok hastalık gibi "önlenebilir ve tedavi edilebilir" sağlıksal bir problemdir. Kalp damarlarında oluşan pıhtılar neticesinde kalbin ihtiyacı olan kan miktarı karşılanmadığı durumlarda ilk ortaya çıkan sorun ise "ölümcül aritmiler" yani "kalp ritim bozukluğu" meselesidir. Bilimsel veriler de bu bilgiyi doğruluyor. Araştırmalar ani kalp ölümlerinin yüzde 80'inin kalbi besleyen damarlardaki darlıklar ve tıkanmalar neticesinde oluştuğunu gösteriyor. Biraz geriye doğru gidildiğinde bu nedenle kaybettiklerimizin çoğunda aslında "gözden kaçmış, varlığı bilinse de dikkate alınmamış, önemsenmemiş, ihmal edilmiş, kontrol altına alınmamış" bir "insülin direnci, kilo sorunu/obezite, kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği, kan şekeri yüksekliği, hatta bilinen bir kalp hastalığı sorunu" olduğu anlaşılıyor. Ve yine çoğunun hayat hikâyesinde "sigara, alkol, uyku apnesi ve horlama dahil uyku sorunları, fazla kiloluluk, yüksek ve yönetilemeyen aşırı stres problemi" gibi SAĞLIK BOZAN NEDENLER tespit ediliyor. ((3. sayfaya geçiniz))