102 Yaşında Hayata Meydan Okuyor!

Dünyanın en yaşlı doktorundan altın değerinde tavsiyeler.



Amerikalı nörolog Dr. Howard Tucker, 103 yaşına yaklaşırken hâlâ meslektaşlarına ve topluma ilham veriyor. Uzun ve sağlıklı yaşamın sırrını kendi deneyimleriyle anlatan Tucker, geçmişteki beslenme alışkanlıklarının günümüzden çok daha sade ve ölçülü olduğunu vurguluyor. Ona göre sağlıklı kalmak; porsiyon kontrolü, ev yemekleri ve aşırılıklardan kaçınmakla mümkün hale geliyor. PORSİYONLAR KÜÇÜLDÜ, SAĞLIK BÜYÜDÜ: Tucker'ın beslenme anlayışı modern diyet algılarına meydan okuyor. Porsiyonları oldukça küçük; sabahları kızarmış ekmek ve meyveyle besleniyor, akşamlarıysa bir parça et ya da balığın yanına salata ekliyor. Öğle öğününü genellikle atlıyor. Ona göre sadece acıkınca yemek yemek, günümüzün durmaksızın yeme alışkanlıklarına karşı oldukça faydalı bir duruş. DİYET YOK, DENGE VAR: Modaya uygun diyetlere inanmıyor. Karbonhidratlardan ya da kırmızı etten kaçınmıyor. Bunun yerine, yiyeceklerde çeşitlilik ve denge arıyor. Dr. Tucker, her bireyin metabolizmasının farklı olduğunu kabul ediyor ve tek tip diyetlerin herkese uygulanamayacağını belirtiyor. En çok üzerinde durduğu konu ise abartıdan kaçınmak ve her şeyi kararında tüketmek. EV YEMEĞİ GÜCÜ: Verilere göre, market ürünlerinin porsiyonları büyüdükçe kalori ve tuz oranları da yükseliyor. Tucker ise bu değişime karşı evde pişen sade yemekleri öneriyor. Ona göre ev yemeği hem kontrol edilebilir hem de sağlıklı içeriklerle zenginleştirilebilir. Üstelik sadece fiziksel sağlık değil; zihinsel huzur için de bu alışkanlığın faydası büyük. ÖDÜLLER SERBEST, AŞIRILIK YOK: Dr. Tucker, zaman zaman dondurma ve donut gibi tatlılarla kendini ödüllendiriyor. Hatta turşu yapmak gibi alışılmışın dışında zevkleri bile var. Martini içmeye de karşı değil ama her şeyde olduğu gibi bunda da ılımlılığı benimsiyor. Sağlıklı yaşam için kendisini kısıtlamıyor; yerine bilinçli tercihlerle hayatın tadını çıkarıyor. KOŞU BANDINDA BİR ASIRLIK ADIMLAR: Egzersizi hayatından hiç çıkarmayan Dr. Tucker, evinde bulunan spor aletleriyle hâlâ aktif kalıyor. Koşu bandında tempoyu düşürmüş olsa da düzenli yürüyüş ve hafif egzersizleri sürdürüyor. Ona göre hareket, hem kalbi güçlendiriyor hem de zihinsel fonksiyonları uyarıyor. Yaşına rağmen spordan vazgeçmemesi, birçok kişiye ilham veriyor. (3. sayfaya geçiniz) >>>